1912 yılında çıkarılan bir tüzükle Ziraat Odalarının ilçe düzeyinde kurulması sağlanmıştır. Ziraat Odalarına yeterince mali kaynak temin edilemediğinden, Odalar kendilerinden beklenen görevleri yapamamışlardır.
Cumhuriyet döneminde 1937 yılında yürürlüğe giren, 3203 Sayılı Ziraat Vekaleti Vazife ve Teşkilatı Kanunu’nun 6 ve 7’inci maddelerine göre, Ziraat Odalarının yeniden canlandırılmasına çalışılmış ve bu amaçla 1940 yılında birçok Ziraat Odasının seçimleri yapılarak kurulmasına çalışılmıştır. Ancak, başarılı bir sonuç elde edilememiştir.
Ziraat Odalarının, çiftçileri bünyesinde toplayan aktif bir kuruluş olmaları için özel bir kanuna ihtiyaç olduğu anlaşıldığından, böyle bir kanunun çıkarılması yönünde çalışmalar yapılmıştır. 6964 Sayılı Ziraat Odaları ve Ziraat Odaları Birliği Kanunu 1957 yılında yürürlüğe girmiştir. Ancak, kanuna ilişkin tüzüğün zamanında çıkarılmaması nedeni ile Ziraat Odalarının faaliyete geçmeleri 1963 yılından itibaren başlamıştır.
Aradan geçen süre içerisinde, 6964 Sayılı Ziraat Odaları ve Ziraat odaları Birliği Kanununun bazı maddeleri, 1971 yılında 1330 Sayılı Kanun’la, 1984 yılında ise 2979 Sayılı Kanunla değişikliklere uğramıştır. Çiftçilik ile uğraşanların yasal kuruluşu olan Ziraat Odaları da, diğer meslek kuruluşları gibi hukuki dayanağını Anayasa’dan alan kamu kurumu niteliğinde mesleki kuruluşlardır. Nitekim, Anayasanın 135’inci maddesinden anlaşılabileceği gibi “kamu kurumu niteliğindeki mesleki kuruluşlar” ancak kanunla kurulabilmektedir.
6964 Sayılı Kanun’un 1979 Sayılı Kanun’la değişik 2’ inci maddesine göre, her ilin merkez ilçesi ile bağlı ilçeler Ziraat Odasının faaliyet alanı sayılmaktadır.